Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Ailesel faktörler (genetik), radyasyon, hayvan virüsleri, fenol ve benzen bileşikleri ile uğraşan meslek grupları ve sigara içimi beyin tümörü riskini arttırıyor” şeklinde konuştu.
Beyin tümörleri Avrupa ülkelerinde 100.000’de 5-10 arasında görülürken, uzak doğu ülkelerinde bu oran yıllık 100.000’de 1-2’dir. Beyin tümörünün erkeklerde kadınlara oranla daha sık görüldüğünü vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Baş ağrısı, kusma, bulantı, görme bozukluğu, bilinç bozulması, nöbet (epilepsi-sara krizi) geçirme, kol ve bacaklarda güçsüzlük, sinirlilik, iştahsızlık, işitmede azalma, unutkanlık, konuşma ve anlamada yetersizlik, yazamama, dengesizlik, el ve ayaklarda büyüme gibi yakınmalardan biri ya da birkaçının görülmesi durumunda doktora başvurulmalı” dedi.
İyi huylu tümörler de zaman zaman hayatı tehdit edebilir
İyi huylu tümörlerin de zaman zaman hayatı tehdit edecek durumlara neden olabildiğini söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Bazen çevresindeki önemli beyin damar ve sinir yapısına yapışarak ameliyatla tam çıkarılması mümkün olmayabilir ve yeniden ortaya çıkabilirler. Bazıları nadir de olsa kötü huylu tümöre dönüşebilir. Çevrelerindeki beyin dokusuna yayılım göstermedikleri (tümörün sınırları belirgin) için ameliyatla tam çıkarılabilme şansları yüksektir” şeklinde konuştu.
Kötü huylu beyin tümörlerinin tedavisi ameliyat, ışın ve ilaç tedavisi
Beyin kanserlerinin çoğunu kontrolsüz anormal çoğalma özelliği olan glial tümörlerin oluşturduğunu belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Bu hücreler hızla büyüyüp çevrelerindeki sağlıklı dokuya uzanır, nadir de olsa omuriliğe, hatta vücudun diğer organlarına da yayılabilirler. Yaşam süreleri, tümörün patolojisi, ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (kemoterapi) alıp almama durumuna ve hastanın yaşına bağlıdır” dedi.
Diğer kötü huylu tümörlerin metastatik tümörler olabileceğini, yani başka bir organdan sıçramış olabileceğini dile getiren Doç. Dr. Göçmen, “Bu tümörler, vücudun başka yerindeki bir tümörün beyne yayılması sonucu oluşur. En fazla akciğer, meme, kalın bağırsak, mide, cilt ya da prostattan kaynaklanırlar. Kötü huylu beyin tümörlerinde tedavi seçenekleri; ameliyat, biyopsi, ışın tedavisi ve ilaç tedavisidir” açıklamasında bulundu.
Beyin cerrahisinde artık tümör en az hatayla çıkarılabiliyor
Beyin tümörü cerrahisinde nöronavigasyonla birleşen özel ameliyat mikroskobu sayesinde daha küçük bir kesi ile artık tümörün en az hatayla maksimum düzeyde çıkarılmasının sağlanabildiğini söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Beyin ve sinir cerrahisinde hibrit ameliyathaneler ile en zor ve sorunlu kompleks ameliyatlar daha güvenle yapılabilir bir duruma geldi. Bu da hem hasta hem doktor için daha az cerrahi travma, daha küçük kesi, daha kısa süreli operasyon, daha az kan kaybı, daha az komplikasyon, daha az yatış, daha az maliyet gibi çok önemli avantajlar anlamına geliyor” dedi.
Cep telefonları dikkatli kullanılmalı
Ailesel faktörlerin yapısının değiştirilemediğini vurgulayan Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Beyin tümörlerini önlemek için radyasyondan uzak durulmalı, cep telefonu kullanımlarında dikkatli olunmalı, kulaklıkla konuşulmalı, uzun süreli konuşmalardan sakınılmalı, yastık altında veya baş ucunda cep telefonu ile uyunmamalı” önerisinde bulundu.
Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Ailesel faktörler (genetik), radyasyon, hayvan virüsleri, fenol ve benzen bileşikleri ile uğraşan meslek grupları ve sigara içimi beyin tümörü riskini arttırıyor” şeklinde konuştu.
Beyin tümörleri Avrupa ülkelerinde 100.000’de 5-10 arasında görülürken, uzak doğu ülkelerinde bu oran yıllık 100.000’de 1-2’dir. Beyin tümörünün erkeklerde kadınlara oranla daha sık görüldüğünü vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Baş ağrısı, kusma, bulantı, görme bozukluğu, bilinç bozulması, nöbet (epilepsi-sara krizi) geçirme, kol ve bacaklarda güçsüzlük, sinirlilik, iştahsızlık, işitmede azalma, unutkanlık, konuşma ve anlamada yetersizlik, yazamama, dengesizlik, el ve ayaklarda büyüme gibi yakınmalardan biri ya da birkaçının görülmesi durumunda doktora başvurulmalı” dedi.
İyi huylu tümörler de zaman zaman hayatı tehdit edebilir
İyi huylu tümörlerin de zaman zaman hayatı tehdit edecek durumlara neden olabildiğini söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Bazen çevresindeki önemli beyin damar ve sinir yapısına yapışarak ameliyatla tam çıkarılması mümkün olmayabilir ve yeniden ortaya çıkabilirler. Bazıları nadir de olsa kötü huylu tümöre dönüşebilir. Çevrelerindeki beyin dokusuna yayılım göstermedikleri (tümörün sınırları belirgin) için ameliyatla tam çıkarılabilme şansları yüksektir” şeklinde konuştu.
Kötü huylu beyin tümörlerinin tedavisi ameliyat, ışın ve ilaç tedavisi
Beyin kanserlerinin çoğunu kontrolsüz anormal çoğalma özelliği olan glial tümörlerin oluşturduğunu belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Bu hücreler hızla büyüyüp çevrelerindeki sağlıklı dokuya uzanır, nadir de olsa omuriliğe, hatta vücudun diğer organlarına da yayılabilirler. Yaşam süreleri, tümörün patolojisi, ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (kemoterapi) alıp almama durumuna ve hastanın yaşına bağlıdır” dedi.
Diğer kötü huylu tümörlerin metastatik tümörler olabileceğini, yani başka bir organdan sıçramış olabileceğini dile getiren Doç. Dr. Göçmen, “Bu tümörler, vücudun başka yerindeki bir tümörün beyne yayılması sonucu oluşur. En fazla akciğer, meme, kalın bağırsak, mide, cilt ya da prostattan kaynaklanırlar. Kötü huylu beyin tümörlerinde tedavi seçenekleri; ameliyat, biyopsi, ışın tedavisi ve ilaç tedavisidir” açıklamasında bulundu.
Beyin cerrahisinde artık tümör en az hatayla çıkarılabiliyor
Beyin tümörü cerrahisinde nöronavigasyonla birleşen özel ameliyat mikroskobu sayesinde daha küçük bir kesi ile artık tümörün en az hatayla maksimum düzeyde çıkarılmasının sağlanabildiğini söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Beyin ve sinir cerrahisinde hibrit ameliyathaneler ile en zor ve sorunlu kompleks ameliyatlar daha güvenle yapılabilir bir duruma geldi. Bu da hem hasta hem doktor için daha az cerrahi travma, daha küçük kesi, daha kısa süreli operasyon, daha az kan kaybı, daha az komplikasyon, daha az yatış, daha az maliyet gibi çok önemli avantajlar anlamına geliyor” dedi.
Cep telefonları dikkatli kullanılmalı
Ailesel faktörlerin yapısının değiştirilemediğini vurgulayan Doç. Dr. Selçuk Göçmen, “Beyin tümörlerini önlemek için radyasyondan uzak durulmalı, cep telefonu kullanımlarında dikkatli olunmalı, kulaklıkla konuşulmalı, uzun süreli konuşmalardan sakınılmalı, yastık altında veya baş ucunda cep telefonu ile uyunmamalı” önerisinde bulundu.