Yüksek Sıcaklıkların Etkileri ve Yağışların Artışı
İklim ve sürdürülebilirlik uzmanı Dr. Levent Yalçın, temmuz ayının başı ve ortalarında, Türkiye’yi etkisi altına alan yüksek sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini ve bu durumun 22 Temmuz’da zirveye ulaştığını belirtti. Dünya Meteoroloji Örgütü, temmuz ayının ilk günlerini gözlem tarihindeki en sıcak günler olarak duyurdu. Yalçın, “Bu ‘bilgilendirme’ veya ilgilisi için ‘uyarı’ artık sıradanlaştı. Avrupa, yakın zamanda şiddetli sıcaklıklarla karşı karşıya kaldı. Türkiye, İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi güney ülkelerinde 40°C’ye ulaşan sıcaklıklar, temmuz ayı için artık haber değeri taşımıyor. Son yıllarda Almanya, Hollanda ve İsviçre’de de sıcaklıklar 40°C’ye yaklaştı.”
Yağışların Şiddetinin Artışı
Yalçın, yüksek sıcaklıkların yağışların şiddetini de artırdığını belirtti. Altyapı yönetimlerinin zorlu hale geldiğini, yıldırım ve şimşek sayısının artığını ve havacılık güvenliğini tehlikeye sokan türbülansların sıklaştığını ifade etti. İklimdeki değişiklikleri tek yönlü algılamanın yanıltıcı olabileceğini vurgulayan Yalçın, küresel sıcaklık artışının sadece hava sıcaklığını ve kuraklığı değil, yerel etkili yağışları da beraberinde getirdiğini açıkladı.
Yalçın, “Kuraklık ve yağış, birbirinin zıttı gibi görünse de zamansal ve alan bazında dalgalanma gösterir. Dönem dönem kuraklığa maruz kalan bölgeler, bazen de aşırı yağışlara ve afet tehlikesi oluşturacak durumlara maruz kalabilir. Bu yıl temmuz ayında, İç Anadolu Bölgesi’nde böyle bir durum söz konusu oldu.”
Ankara’da Olağanüstü Yağışlar
Yüksek sıcaklıkların etkisiyle Ankara başta olmak üzere İç Anadolu Bölgesi’nde sağanak yağışların arttığına dikkat çeken Yalçın, temmuz ayının Ankara için oldukça ilginç geçtiğini belirtti. Yalçın, şunları ifade etti:
- 1-31 Temmuz 2024 tarihleri arasında, yüksek sıcaklıkların da etkisiyle Ankara, temmuz ayında 31 günün 28’inde yağış aldı ve bu durum meteorolojik tarihini yeniden yazdı.
- 2, 30 ve 31 Temmuz hariç, ayın tüm günlerinde birden fazla noktada yağış gerçekleşti.
- Bugüne kadar Ankara’da bu kadar yağışlı bir temmuz ayı yaşanmamıştı; adeta Rize’nin yağış karakterini benimsedi.
- Temmuz yağışlarının niteliği gereği, Ankaralıların çoğu, her gün bu yağışların tanığı olmadı çünkü yağışlar şehrin farklı noktalarında meydana geldi.
Barajların Durumu ve Su Yönetimi
Kapalı bir büyük havza niteliğindeki dağlar, vadiler ve ovalardan oluşan Ankara ve çevresindeki illerin aldıkları yağışların tümünü değerlendirdiğini aktaran Yalçın, bu yağmur sularının bitkiler tarafından anlık olarak kullanıldığını, göl ve barajlarda biriktiğini, yer altına sızdığını ve yüzey akışa geçerek akarsulara karıştığını açıkladı. Bu nedenle, İç Anadolu Bölgesi’nin sağanak karakterli yaz yağışlarının, kıyı kentlere göre daha verimli olduğunu vurguladı.
Yalçın, Ankara’nın barajlarındaki doluluk oranının %33 seviyelerinde olmasını ise şu şekilde değerlendirdi:
- “Bu yağışlar, barajlardaki doluluk oranını kısa vadede artırmaz, ancak hidrolojik etütlerle daha net hesaplanabileceği gibi, zamanla barajları besleyecektir.”
- “Eğer Ağustos ayı yağışsız geçerse bile, bu yağışların yüzey akışa geçen kısımları baraj ve göllerde toplanmaya devam edecektir.”
- “Geçen yıllarda Ankara’nın baraj doluluk oranlarının da benzer seviyelerde olduğunu unutmamak gerek. Şu an için bir su kıtlığı beklenmiyor. Ancak tatlı suyun dikkatli bir şekilde kullanılması gerektiğini unutmamalıyız; su, her koşulda dikkatle tüketilmesi gereken önemli bir kaynaktır.”
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
