Taksiciler ve Uber arasında çıkan olayların ardından, Uber Türkiye’deki faaliyetlerini sonlandırdı ve taksiciler uzun bir süre boyunca rahat nefes aldı. Son zamanlarda ortaya çıkan elektrikli scooter olan Martı, taksicilerin rahatını bozmaya başlamış olmalı ki, Taksi Hakları Derneği tarafından Twitter üzerinden yeni bir açıklama yapıldı.
Taksici Hakları Derneği’nin Twitter üzerinden yapılan açıklamada, “İstanbul tüm cadde ve sokaklarını işgal eden bu Martı isimli scoterlara izni kim veriyor? Hem güvenlik açısından son derece tehlikeli, hem de yollar işgal altında.” ifadelerine yer verildi.
Yaya yollarına bırakılan Martı’lar yayalar için sıkıntı oluştursa da, taksicilerin bu tepkisine kullanıcılardan tepkiler gelmeye devam ediyor. Uber ile yaşanan olaylardan sonra Martı’ya da bu şekilde tepki vermeleri ve açık bir şekilde istemediklerini belli etmeleri tüketiciyi mutsuz eden bir gelişme olarak sosyal medyaya yansıdı.
Tüm bunların dışında yayalar için yolların Martı ile kapanması ve engelli vatandaşlar için tehlikeli olması hakkında Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği tarafından yapılan açıklamada Dernek Başkanı Adem Kuyumcu,
“Erişilebilirlik kültürü oluşturulmadan, bisiklet yolları yapılmadan yaygınlaşan Martı adı verilen bu sessiz araçlar görme ve işitme engellilerle yaşlılar için ciddi tehlikelere yol açıyor. Yaya yolları sadece yayalarındır. Ulaşım aracı olarak motorlu taşıtlar, motosikletler, bisikletler ve şimdi de Martı adı verilen bu sessiz araçlar yaya yollarındalar. Yaya yolunun ortasında direkler, ağaçlar, cafe, restoran masaları ve diğer işletmelerin tezgahlarının olması da ortopedik, görme, işitme engelli bireyler, yaşlılar ve bebek arabalı ailelerin hayata katılımına engeller yaratmaktadır. Erişilebilirlik dediğimiz engelsiz mimari çevre konusundaki kanunları uygulamayanlara cezalar bile vardır. Belediye çalışanlarına, mimarlara, mühendislere, şehir plancılarına ve müteahhitlere erişilebilirlik hakkında sadece teknik bilgi vermek yetmiyor olduğunu 15 yıldır deneyimliyoruz. Erişilebilirlik standartlarını uygulamanın 10 milyondan fazla engelli vatandaş ve aileleriyle 40 milyon vatandaşın psiko sosyal ve sosyo ekonomik sebeplerini ve sonuçlarını da herkese öğretmek gerekiyor” ifadelerini paylaştı.