Türkiye’nin Afrika ile Yeni Dönemi
Türkiye, Afrika ülkeleriyle iş birliğinde “kazan-kazan” politikasını benimseyerek, bu kıtada etkisini artırmayı hedefliyor. Bu strateji doğrultusunda, Ankara’nın büyükelçilik sayısını artırarak kıtanın tamamıyla ilişkilerini derinleştirmeyi amaçladığı belirtiliyor.
TÜRKİYE’NİN AFRİKA’DAKİ ARTAN ETKİSİ
İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye’nin Afrika’daki artan nüfuzunu ön plana çıkaran bir haber yayımladı. Haberde, Somali ve Etiyopyalı diplomatların müzakereler için Ankara’da bir araya gelmesi örnek gösterilerek Türkiye’nin bölgedeki rolü vurgulandı. Doğu Afrika ülkeleri arasında potansiyel bir çatışma olasılığına karşı Türkiye’nin başkentinde yapılan görüşmelerde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın arabulucu olarak görev aldığı belirtildi.
DİPLOMASİ ÇALIŞMALARINA ATIF YAPILDI
Gazeteye göre, üst düzey bir Türk diplomat, Bakan Fidan’ın tarafları ayrı odalarda ağırlayıp sonrasında yüz yüze görüşmeler için bir araya getirdiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali ve Etiyopya arasındaki deniz üssü geriliminde her iki tarafla aktif olarak iletişim kurduğu bilgisi yer aldı. Financial Times, Türkiye’nin bu arabuluculuk rolünün, son 20 yılda Afrika’daki nüfuzunu nasıl artırdığını gösterdiğini ileri sürdü. Ankara’nın kıta ülkeleriyle güçlü siyasi, ticari ve güvenlik ittifakları kurarak kendisini pek çok ülkeye rağmen güçlü bir aktör olarak konumlandırıldığı belirtiliyor.
TÜRK HAVA YOLLARI KITADA BİR NUMARA
2003 yılından bu yana iktidarda olan AK Parti döneminde Türkiye’nin Afrika’daki büyükelçilik sayısının neredeyse dört katına çıkarak 44’e ulaştığı hatırlatılıyor. Türkiye, kıta genelinde savunma sektöründe önemli bir aktör haline gelirken, İstanbul’dan Afrika’nın birçok şehrine havayolu seferleri de gerçekleştirmektedir. Türk Hava Yolları, uluslararası rakiplerinden daha fazla Afrika ülkesine uçuş gerçekleştirmektedir.
SAHEL’E DİKKAT
Son yıllarda Türkiye’nin etkisinin belirgin hale geldiği yerlerden biri de Sahra’nın güneyindeki yarı kurak Sahel bölgesidir. Alman düşünce kuruluşu Konrad Adenauer Vakfı’nın Sahel program yöneticisi Ulf Laessing, Türkiye’nin Afrika’yı dış politikasının önceliği olarak belirlediğini ifade ederek bu süreci özetledi. Financial Times, Türkiye’nin bu bölgedeki iç karışıklıklar ve güvenlik sorunları arasında nüfuzunu genişlettiğini, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi orta güç ülkelerinin de bölgedeki etkisinin arttığını belirtti.
“REKABETÇİ ORTAM”
Eski CIA çalışanı ve şu anda Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) görev yapan Cameron Hudson, Afrika’nın birçok yabancının nüfuz için çekiştiği rekabetçi bir alan olduğunu söyledi. Hudson, “Afrika ülkeleri, Fransız, İngiliz ve ABD’nin on yıllardır kıtadaki müdahalelerine karşı duygusal bir mesafe koyarken, bu orta güç ülkelerle yeni fırsatlar ve ortaklıklar geliştirdiler” dedi.
KIRILMA NOKTASI 2011 YILI
Analistlere göre, Türkiye için Afrika’daki kırılma noktası 2011 yılıdır. 13 yıl önce gerçekleştirilen stratejik değişikliklerle Türk iş dünyası Afrika’ya yönelmeye başladı ve Ankara, nüfuzunu daha geniş bir coğrafyaya yayma hamlesine girişti.
İSTANBUL POPÜLER KIZ İSMİ OLDU
Financial Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Somali gezisini hatırlatarak, Doğu Afrika ülkesinin 20 yıl sonra ilk kez bir Türk lider tarafından ziyaret edildiğini vurguladı. Mogadişu’da yollar, havalimanı ve limana Türk bayraklarının asıldığına dikkat çekildi. Gazeteye konuşan bir Türk diplomata göre, Erdoğan’ın 2011’deki ziyareti, Türklerin Afrika ile gerçek anlamda iş birliği yaptığına dair güçlü bir mesaj verdi. Bu ziyaretin Somali’deki etkisi ise beklenmedik bir biçimde kalıcı oldu; İstanbul ismi giderek popülerleşen bir kız ismine dönüştü.
TÜRK MÜTEAHHİTLERDEN KITA GENELİNDE 1800 ALTYAPI PROJESİ
Resmi verilere göre, Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında geçen yıl 32 milyar dolarlık bir ticaret gerçekleşti. Bu rakam, 10 yıl öncesine göre neredeyse yarı yarıya artış anlamına geliyor. Türk müteahhitler, Batılı şirketlerin güvenlik kaygıları nedeniyle uzak durduğu Nijer gibi ülkelerde de dahil olmak üzere kıta genelinde 1800 altyapı projesinde görev aldı. Bu projeler arasında havalimanları, yollar ve oteller yer alıyor.
‘YUMUŞAK GÜÇ’ HAMLELERİ
Ankara’nın, ekonominin yanı sıra kalpleri ve akılları kazanmak için ‘yumuşak güç’ yatırımları yaptığı ifade ediliyor. Financial Times, Türkiye’nin Batı Afrika ülkesi Gana’nın başkenti Akra’da İstanbul’un sembolü olan Sultanahmet Camii’nin bir benzerini inşa ettiğini, ayrıca Mali, Sudan ve Cibuti gibi ülkelerde de camilerin yükseldiğini aktardı. 2023 yılında TRT’nin Afrika haber servisini hayata geçirdiğini belirten gazete, Türkiye’nin birçok kıta ülkesi için vize kısıtlamalarını hafiflettiğini kaydetti.
EN BÜYÜK GÖSTERGE GÜVENLİK İTTİFAKLARI
Financial Times’a göre, Türkiye’nin Afrika’ya erişiminde güvenlik ittifaklarının derinliği en büyük gösterge olarak öne çıkıyor. Ankara’nın, Sahel bölgesindeki Nijer’den kıtanın doğu ucundaki Somali ve Etiyopya’ya kadar birçok ülkeye insansız hava aracı sattığı ifade ediliyor; bu İHA ve SİHA’lar, hem savaş alanındaki yetkinliğini kanıtladı hem de rakiplerinden daha uygun fiyatlarla sunuluyor.
BAYRAKTAR TB2 CAZİBE TAARRUZUNUN ANA SÜTUNU
Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA), Türkiye’nin Afrika ülkelerine yönelik askeri cazibe taarruzunun temel unsuru olarak tanımlanıyor. Mali gibi ülkelerin de Türkiye’den SİHA satın aldığı bilgisi yer aldı.
SOMALİ’DE YENİ ORDU KURULUYOR
Türkiye’nin ayrıca kıta ülkelerine zırhlı araçlar, hafif silahlar, mayın temizleme araçları ve helikopter ihraç ettiği belirtiliyor. Gazeteye göre, bu durum Ankara ile Afrika arasındaki bağlantının sadece silah satışının ötesine geçtiğini gösteriyor. Türk diplomat, Ankara’nın neredeyse tüm Afrika ülkeleriyle güvenlik ve savunma işbirliğini artırdığını, örneğin Somali’de yeni bir ordunun kurulduğunu ve diğer ülkelerin de askerlerine eğitim verilmesi için Türkiye’den talepte bulunduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin Somali açıklarına petrol ve doğalgaz aramak için bir gemi göndereceği ve bu bölgedeki rezervin 30 milyar varile kadar çıkabileceği bilgisini verdi. Somali’de büyük bir Türk askeri üssü bulunduğu ve Ankara ile Mogadişu arasında karasularının korunması için bir anlaşma olduğu da vurgulandı.
BATININ ŞÜPHESİNİ ÇEKMEDİ
Financial Times, NATO üyesi Türkiye’nin Afrika’daki yükselişinin, Çin ve Rusya’da olduğu gibi Batılı ülkelerin dikkatini çekmediğini kaydetti. Eski CIA çalışanı Hudson, “Rakip olmakla düşman olmak arasında fark var. ABD, Türkiye ile diplomatik ve ticari rekabete girebilir ancak sonuçta Türkiye bir müttefiktir” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.