Gürkan Yardımcı, tıraş öncesi kılların yumuşatılmasının daha kolay kesilmesini sağladığını, bu nedenle banyo sonrası tıraş olunmasının önerildiğini belirtti. Banyo yapılamayacaksa su ile yaklaşık 2 dakika sakalın ıslak bir şekilde bekletilmesinin kılların yumuşamasını sağlayacağını kaydeden Yardımcı, kayganlaşmayı artırmak ve tahrişi azaltmak için jel ve köpük kullanımını önerdi.
Yardımcı, sakal tıraşı esnasında kılların çıkış yönünün tersine yapılan geçişlerin sivilce ve batık riskini artırabileceğini, kılların çıkış yönüne paralel olarak tıraş olunması gerektiğini belirterek, tıraş sonrasında bıçakların iyice temizlenmesi ve ıslak bırakılmaması gerektiğini bildirdi.
Derinin en dış tabakasında keskin tıraş bıçaklarından kaynaklanan irili ufaklı sıyrıklar oluşabileceği aktaran Yardımcı, hafif soğuk su ile yüzün durulanmasının tahriş olmuş deride rahatlama sağlayacağını ifade etti.
“Tıraş sonrası cilt tipine uygun losyonlar kullanılmalı”
Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Yardımcı, tıraş sırasında deride meydana gelen hasarların, onarıcı özelliği bulunan ürünlerle iyileştirilebileceğini belirtti. Tıraş sonrası cilt tipine uygun nemlendiriciler ve balsamların tercih edilme gerektiğinin altını çizen Yardımcı, şunları kaydetti:
“Deri yüzeyini kurutan ve tahriş riskini arttırıcı özelliği olan alkol içeren ürünler seçilmemelidir. Bu ürünler cilt yüzeyinde yıkıma yol açabiliyor. Ciltte kızarıklık, tahriş, pullanma, sivilce, batık ile yanma ve batma hissi gibi sorunları önlemek için tıraş sonrası cilt tipine uygun losyonlar kullanılmalı.
Yağlı cilt yapısına sahip kişiler su bazlı nemlendiricileri tercih etmeli. Kuru cilt yapısı olanlarda ise yağ bazlı nemlendiriciler kullanılabilir. Gözeneklerde tıkanıklığa sebep veren ürünler kılların çıkışını zorlaştırarak deride sivilcelenmeye sebep olabilir.”
Yardımcı, farklı yönlerde çıkan yüz kıllarının batığa neden olduğunu anımsatarak, bu problemin lazer epilasyonla giderilebileceğini bildirdi.
