Doç. Dr. Serkan Torun, yaptığı yazılı açıklamada, ramazan ayı boyunca beslenme düzeninin değişmesi ve günlük öğün sayısının azalmasından sonra kişilerde bayram ve sonrasında daha fazla yemek yeme eğilimi olduğunu ifade etti.
Ramazanda oruç tutan kişilerin tamamının vücudunda metabolizma hızının yavaşladığını vurgulayan Torun, “Bayramla birlikte aşırı besin alımı nedeniyle kalp, böbrek, şeker hastalığı ile yüksek tansiyon ve sindirim sistemi rahatsızlığı olan kişilerde ciddi sağlık sorunları oluşabilir.
Bu nedenle bayram ve sonrası için beslenme alışkanlığını değiştirirken yavaş ve ılımlı bir geçiş, sindirim sistemi ve metabolizma dengesi açısından önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bayramlarda sindirim sistemi problemlerinin en sık karşılaşılan sağlık sorunlarının başında geldiğine işaret eden Torun, şunları kaydetti:
“Aşırı şekerli besinler ve şerbetli tatlılar gibi şeker yanında, aynı zamanda aşırı yağlı da olan gıdaların tüketimi, başta reflü olmak üzere bulantı, kusma, hazımsızlık, gaz- şişkinlik gibi hem üst sindirim sistemi, hem de bağırsak rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
Bayramda beslenme alışkanlıklarına dikkat etmesi gereken riskli hasta grupları var. Kalp-damar, böbrek, karaciğer rahatsızlıkları, şeker hastalığı, hipertansiyon gibi kronik hastalığı olan bireyler, reflü, hazımsızlık, gastrit, ülser, kronik bağırsak problemi olanlar, ayrıca mide ve bağırsak ameliyatı geçirmiş olanlar, sağlıklı ve dengeli beslenmeye çok daha fazla dikkat etmek zorundadırlar.”
“Güne mutlaka kahvaltı ile başlanmalı”
Mide rahatsızlığı olan hastalara bayramda beslenme düzeni ile ilgili tavsiyelerde bulunan Doç. Dr. Torun, Ramazan Bayramı’nda güne mutlaka hafif bir kahvaltıyla başlanması gerektiğini bildirdi.
Torun, kahvaltıda yağlı gıdalar, kızartmalar, börekler ve tatlılarla güne başlamak yerine, haşlanmış yumurta, az yağlı peynir, bol yeşillik, salatalık, tam buğday veya çavdar ekmeği gibi posalı ve proteinli gıdalarla kahvaltı yapmanın hem hazmı kolaylaştıracağına hem de ramazanda yavaşlayan metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olacağına değindi.
“Öğün aralarının 2 saatten az, 4-5 saatten uzun olmayacak şekilde düzenlemesi gerekiyor. Akşam yemeklerinin erken saatlerde yenilmesi ve akşam öğününde aşırı yağlı besinlerin tercih edilmemesi daha sağlıklı bir davranış olacak.” ifadelerini kullandı.