ABD’nin birçok şehrinde yüz tanıma yazılımlarının kullanımı yasaklanmıştı. Portland ve Oregon şehirlerinde bu durum bütün ticari ve idari durumlar için geçeliyken diğer şehirlerde sadece polislerin kullanımı yasak.
Detroit gibi bazı şehirlerde ise konuya daha hafif şartlar getirildi. Detroit’te yüz tanıma yazılımları şiddet içeren suçlarda kullanmak serbestken New York’ta ise mağazalardan ürün çalınma durumlarında bile kullanılabiliyordu.
Bir New York mahkemesi hakimi, 9 Ekim’de bir mağazadan çalınan paket davasında yüz tanıma yazılımının verdiği sonuca göre karar verirken meclis üyelerinin bu teknolojine kullanım sınırı getirmesi gerektiğini düşündüğünü de belirtmişti.
Hakim, herhangi bir konuda düzenlenebilecek protestolarda yüz tanıma yazılımı sayesinde polislerin protestocuları bulabileceğini, bu durumun da ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu söylemişti. Hem New York hem de Miami polisi, Ağustos ayında gerçekleşen eylemlerde yüz tanıma yazılımlarını kendi avantajlarına kullanmıştı.
Bu tip sorunlar ve yüz tanıma yazılımlarının genel anlamda mütecavizliği büyük bir kesim tarafından sınırlandırılma getirilmesi için baskı yapılmasına sebep olmuştu ancak teknoloji firmaları, meclis üyeleri ve sivil örgütler, sınırlandırılmanın hangi noktada başlaması gerektiği konusunda tartışmalarını sürdürüyor.
ABD’de yüz tanıma yazılımları konusunda herhangi bir yasa yok, bu da binlerce polis teşkilatının kendi sınırlarını kendilerinin belirlemesine yol açıyor. Avukatlar bu yazılımların sivil haklar adına endişe verici olduklarını belirtiyor ve bir senato üyelerinin bir kesimi, söz konusu yazılımların ülke çapında polis kullanımına yasaklanmasını desteklerken bazıları da yetki alınarak kullanılması ya da sadece işyerlerinin kullanımının yasaklanmasını destekliyor.