Dünyada ve Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser tipi, meme kanseri olarak biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada her yıl 2.1 milyon kişiye meme kanseri teşhisi konuluyor.
Yine dünyada yılda 627 bin kadının meme kanseri nedeniyle hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Meme kanseri ile ilgili çarpıcı istatiksel bilgiler paylaşan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Eser, ülkeler arasında sıklığı değişmekle beraber her 8 ile 12 kadından birinin ömür boyu meme kanserine yakalanma riskine sahip olduğunu kaydetti.
Bitkisel ağırlıklı ve az kalorili beslenin
Beslenmenin meme kanseri üzerine etkilerinin bilinen bir gerçek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Eser, bunları şöyle açıkladı: Günümüzde meme kanserinin gelişmiş toplumlarda az gelişmiş toplumlara göre daha fazla görülmesinin bir nedeni de beslenme şeklidir. Başta Avrupa ve ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin çoğunluğunda, yağdan zengin, hayvansal besin ağırlıklı Batı tipi beslenme tarzı yaygındır.
Az gelişmiş ülkelerde ise genellikle bitkisel ağırlıklı ve az kalorili beslenme şekli görülür. Beslenme ile birlikte diğer yaşam tarzı şekilleri ve çevresel faktörler de meme kanserinin oluşmasında rol oynamaktadır. Obezite, günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde ciddi bir sağlık sorunudur. Obez hastalarda meme kanseri riski, normal kilolu kadınlara göre yüzde 30 daha fazladır.
Obezitenin dolaylı bir etkisi de kız çocuklarında erkenden kadınlık hormonlarının yükselmesine ve erken yaşta (12 yaş altı) adet görmeye başlamasına neden olmasıdır. Erken yaşta adet görmeye başlamak, meme kanseri risk faktörlerinden birisidir. Özellikle suni yağlar (margarinler, doymamış yağ asidi oranı yüksek yağların) meme kanseri riskini artırdığını bildiren yayınlar vardır.
Meme kanserini tek başına tetiklediği ispat edilmiş bir besin tespit edilmemiştir. Menopoz öncesi kızlarda yüksek kalorili besinleri kısıtlamamak riski 2 kat artırmaktadır. Ancak vitamin değeri yüksek sebze ve meyve ağırlıklı beslenmenin koruyucu etkisi olabilir. İtalya’da 8 binden fazla kişinin 9.5 yıllık takibiyle yapılan bir çalışmada 207 yeni meme kanseri gelişmiştir. Bu çalışmada çiğ sebze ve zeytinyağı bakımından zengin diyetin meme kanserine karşı koruma sağladığı tespit edilmiştir.
Tempolu yürüyüş meme kanseri riskini azaltıyor
Düzenli spor yapmanın kalp ve damar sağlığını korumanın yanı sıra, vücutta yağ ve kas oranının da olumlu yönde değişmesine yardımcı olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Eser, “Sporla birlikte vücutta yağ oranın azalması, östrojen hormonunu azaltmakta ve meme kanseri gelişimi bakımından olumlu etki yaratmaktadır.
Haftada 1.5-2.5 saat arasında tempolu yürümek de meme kanseri riskini yüzde 18 azaltmaktadır. Bu etkinin oluşması için sporun uzun süreli ve sürekliliği önemlidir” dedi.
Karanlık ortamda uyuyun
Düzenli uykunun da meme kanserinden korunmada önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Eser; Bağışıklık sistemimiz vücuda giren virüs, bakteri gibi mikroorganizmalarla mücadele ettiği gibi kanserli hücrelerle de mücadele etmektedir. Onun için immün (bağışıklık) sistemi baskılanmış kişilerde daha çok kanser görülmektedir.
Stres çağdaş yaşamda immün sistemimizi olumsuz etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Melatonin hormonu, immün sistem için çok önemlidir. En fazla karanlık ortamda uyumakla melatonin hormonu salgılanmakta ve immün sistemimizi düzenlemektedir diye konuştu.
Meme kanserini atlatan kilo almamalı!
Meme kanseri tedavisi olmuş bir kadının kesinlikle kilo almasını istemediklerinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Eser, Meme kanseri geçirmiş kişilere aşırı şekerli beslenmemelerini şiddetle öneriyoruz.
Bunun yanında, Akdeniz tipi beslenme diye bilinen sebze ağırlıklı, zeytinyağlı, az kalorili beslenmelerini, kırmızı et tüketimlerini sınırlandırmalarını, haftada en az 3-4 gün yarım saat tempolu yürümelerini öneriyoruz. Karanlık, sessiz bir ortamda düzenli ve yeterli uyumalarını, yaşları gereği diğer sağlık kontrollerini de yaptırmayı ihmal etmemeleri gerektiğini hatırlatıyoruz dedi.