Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisinde Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Sağlıklı Yaşam Program Yöneticisi olarak görev yapan Prof.Dr. Toker Ergüder, Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve çok sayıda kişinin ölümüne neden olan yeni tip coronavirüsün, yeni bir virüs olmadığını söyledi. Daha önce hem Çin’de hem de Orta Doğu’da koronavirüse bağlı salgın hastalıklar görüldüğünü belirten Prof. Dr. Ergüder, corona virüsü ailesinden olan bu virüse daha önce rastlanmadığı için ‘yeni koronavirüs’ adı verildiği söyledi. Yeni tip koronavirüsün 2019 yılının aralık ayında ortaya çıktığını hatırlatan Prof.Dr. Ergüder, “O yüzden de şu anda Dünya Sağlık Örgütü’nce ispatlanmış, bilimsel olarak kanıtlanmış, testleri ve deneyleri yapılmış bir ilaç ya da aşı yok. Dünya Sağlık Örgütü hem Çin hükümetiyle hem de dünyadaki diğer otoritelerle bir an önce özellikle aşı geliştirmek için gerekli çalışmaları yapıyor ama henüz araştırmalar sonuçlanmadı. Şu anda yeni çıkan bu virüse yönelik herhangi bir tedavi yok. Aşının geliştirilmesi de en az 3-4 aylık bir süre” dedi.
Bu hayvanlara dokunmayın çünkü…
Prof. Dr. Ergüder, burada önemli olanın kişilerin kendi önlemlerini alması olduğunu vurgulayarak, “Bu önlemler de aslında bizim griple mücadeleye karşı aldığımız önlemlerdir. Bunlardan bazıları; ellerin sık sık sabunlu suyla yıkanması, hapşırırken veya öksürürken ağzın bir mendille veya ıslak bir bezle kapatılması. Tabii bizim bu süreçteki önerimiz, çiğ et yenmemesi. Etlerin mümkün olduğu kadar pişirilerek, kaynatılarak yenmesi gerekir. Türkiye’de bu durum çok yok ama yabani hayvanlara, bilmediğimiz hayvan türlerine çok fazla dokunmamak gerekir” diye konuştu.
Maskeler virüsten korumaz! İşte doğrusu
Salgınla ilgili sosyal medyada ve internet ortamında yer alan birçok bilginin yanlış olduğunu ifade eden Prof.Dr. Ergüder, “Örneğin evcil hayvanlardan bulaşır mı? Bulaşmaz. Çin’den gelen paketlerde virüs olabilir mi? Olmaz. Antibiyotikler işe yarar mı? Antibiyotikler işe yaramaz, antibiyotikler bakterilere yöneliktir ama bu virüs. Onlar da bir işe yaramaz. Bize sorulan başka bir soru, ‘Bu maskeler korur mu?’ Maskeler sizin başkasından virüs almanızı engellemiyor. Maskeler, hastalığınızın damlacık yoluyla başkalarına bulaşmasını önlüyor. O yüzden biz genel topluma maske takmayı da çok önermiyoruz. Bir kişinin eğer hastalığı varsa ya da böyle bir şüphe varsa onlarla çok fazla yakın temasta bulunmamak gerekir” ifadelerini kullandı. Salgınla ilgili bazı bitkisel ilaçlar ve yöntemler ortaya çıktığını ancak yeni bir virüs olduğu için bilinen bir ilacı ya da aşısının olmadığını kaydeden Prof. Dr. Ergüder, Sağlık Bakanlığı’nın gerekli önlemleri aldığını ve alınan kararlara uyulması gerektiğini söyledi.
Salgınla ilgili bazı bitkisel ilaçlar ve yöntemler ortaya çıktığını ancak yeni bir virüs olduğu için bilinen bir ilacı ya da aşısının olmadığını kaydeden Prof.Dr. Ergüder, Sağlık Bakanlığı’nın gerekli önlemleri aldığını ve alınan kararlara uyulması gerektiğini söyledi.
‘Korkulacak bir durum yok’
Şu anda yeni tip coronavirüs salgınıyla ilgili 18 bine yakın vaka olduğunu ve bunların 17 bin 800’ünün Çin’de olduğunu belirten Prof.Dr. Ergüder, “Şu anda vakaların yüzde 99.9’u Çin’de. Bunun dışında 23 ülkede daha vaka görüldü ama bu vakaların da büyük bölümü yani yüzde 80’ni Çin’den gelen insanlar. Şu anda Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye Sağlık Bakanlığı olarak durumu yakından takip ediyoruz. Umarız salgın Çin dışına yayılmadan durdurulur ama şu anda küresel olarak çok korkulacak bir durum yok. Virüsün öldürücülüğü de çok az, yüzde 2 civarında. Daha önce MERS ve SARS’ta bunlar çok daha yüksekti. Yüzde 15’e, yüzde 50’ye kadar çıkan vakalar vardı. Mesela ebolada da bu daha yüksekti. Vatandaşlarımız panik olmadan, özellikle Sağlık Bakanlığı Bilimsel Komitesi tarafından alınan kararları ve önlemleri takip etmeli. Buna göre alınacak kişisel önlemler yeterli olacaktır” diye konuştu. Prof. Dr. Ergüder ayrıca Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi olarak hem Dünya Sağlık Örgütü Genel Merkezi hem Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi hem de Sağlık Bakanlığının ilgili birimleri ile çok yakın ve koordineli bir şekilde çalıştıklarını, bu süreci yakından takip edip gerekli önlemleri de beraber almaya çalıştıklarını bildirdi.