Keneler, küçükbaş hayvanlardan aldıkları virüsleri kan emme yoluyla insanlara bulaştırıyor.
Park ve bahçeden geldikten sonra özellikle çocukların kollarına, bacaklarına, açık bölgelerine bakılması gerekiyor.
Özellikle çocuklarımızın boyun bölgesi ve kulak arkasını mutlaka kontrol edelim. Uzun kollu giyelim, paçalarımızı çoraplarımızın içerisine yerleştirelim. Bu tarz koruyucu önlemler almak bizim için çok daha önemli.
Park ve bahçelere giderken açık renkli kıyafetler giyelim ki vücudumuzda kene varsa çok daha rahat bir şekilde görelim.
Alkol ve kolonyadan uzak durun
Kene ısırığına maruz kaldığımızda keneye hiçbir şekilde dokunmuyoruz ve sağlık kuruluşundan destek istiyoruz.
Alkol ve kolonya gibi kimyasal maddeler kenenin üzerine dökülüyor. Bu uygulama yanlış. Kenenin üzerine dökülen bu kimyasallar kenedeki bulaşıcı mikroorganizmaların insan vücuduna geçmesini hızlandırıyor.
Kenenin bulunduğu bölgeye kesinlikle, alkol ve kolonya gibi kimyasallar dökmüyoruz, herhangi bir şekilde keneye ateşle yaklaşmıyoruz.
Kene, Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) dediğimiz, kanamalarla seyreden ve çok ciddi tablosu olan hastalığı meydana getiriyor.
Eğer bir kene ısırması varsa kişinin baş ağrısı, mide bulantısı, kaslarında ağrılar, mide ağrıları varsa ve bunların biri ya da birkaçı bir arada bulunuyorsa hiç zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna gitmesi gerekiyor.
KKKA 5’inci günde kişide akciğer ve böbrek yetmezliği ve karaciğer yetmezliğine kadar gidecektir.
Diğer hastalıklarda olduğu gibi kalp, diyabet, tansiyon hastaları büyük risk grubunda bulunuyor.
Genellikle çalılık ve yeşilliğin yoğun olduğu bölgelerde yaşanılan kene ısırığının KKKA’ya yol açmaması için; kişinin ısırığı fark ettiği an sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor.