Özellikle yılın ilk yarısında uygulanan salgın kısıtlamalarının ardından normalleşme sürecine geçilirken, seyahat alışkanlıkları da bu süreçten etkilendi.
Hava yolu ulaşımında iç hat yolcu sayısı geçen yıllara göre önemli oranda düşüş göstermesine karşın, ulaşımda kara yolunun kullanımı ise artış gösterdi.
Gerek bireysel ve gruplar halinde seyahat edilebilmesi gerekse güzergah ve saat tercihlerinde tanınan esneklik, salgın döneminde şehirler arası araç trafiğini yoğunlaştırdı. Bu durum, yol güvenliğinin sağlanması ve kural ihlallerinin tespitini daha da önemli hale getirdi.
Bu açıdan bakıldığında, gelişmiş iletişim ve bilgi teknolojilerini içeren akıllı ulaşım sistemleri, seyahat güvenliğinin sağlanmasına katkıda bulunmasının yanında çok yönlü veri transferi, yolların uygun kapasiteyle kullanılması, denetleyici ve önleyici faaliyetlerin hızlı eşgüdümü ve enerji verimliliği gibi pek çok fayda da sağladı.
Söz konusu sistemlerle denetlenen trafik akışı sürücülerin hız limitlerine uymaları açısından etkili olurken, kaza riski de azaltıldı.
“VİDEO YÖNETİM SİSTEMLERİ İLE YOLCULUKLAR DAHA GÜVENLİ”
Milestone Systems Güney Doğu Avrupa Sorumlusu Özgür Uygur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapay zeka, makinaların öğrenmesi, büyük veri, bulut bilişim ve güçlü video yönetim sistemleri alanındaki gelişmeler sayesinde, dünyanın pek çok büyük şehrinde, bu şehirlerin “sağlıklı, güvenli ve akıllı” olduklarını ifade edebilmek için ileri teknolojili sistemler kullanıldığını söyledi.
Türkiye kara yollarında hızlı, güvenli ve etkin bir trafik yaklaşımının “Video Yönetim Sistemleri”nin sunduğu teknolojilerle hayata geçirildiğini dile getiren Uygur, şunları kaydetti:
“Video Yönetim Sistemleri platformu, temelde yürüttüğü video yönetim işleviyle kameralar, sensör ve IoT cihazı gibi diğer kaynaklardan bilgi toplayarak depoluyor, düzenliyor ve platformla entegre çalışan çok sayıda farklı uygulama sayesinde operatörlerin bu bilgileri izlemesini, yönetmesini ve yanıtlamasını kolaylaştırıyor. Video yönetim yazılımı dendiği zaman akla gelen ilk unsur ise güvenlik. Ancak günümüzde kullanılan analiz algoritmaları ve uygulamalar sayesinde yapılabilenler, güvenliğin çok ötesine geçiyor.”
KAZAYA HIZLI VE ETKİN MÜDAHALE İMKANI
“Akıllı yol uygulamaları” olarak da nitelendirilen sistemlerle, belirlenen noktalara yerleştirilen sensörlerden toplanan hız, konum gibi verilerin, kontrol merkezindeki yazılıma aktarıldığını anlatan Uygur, böylece, trafik yönetimi ve sinyalizasyon alternatiflerinin tespit edilebildiğini, trafik akışına etki edebilecek kaza ve benzeri durumlar halinde hızlı ve etkin müdahalede bulunulabildiğini ifade etti.
Uygur, akıllı yol uygulamalarıyla her geçen gün artan araç sayısının yükselttiği yakıt tüketimi ve karbon salınımı gibi faktörlerin de kontrol altına alınabildiğini belirtti.
Uygur, şu değerlendirmede bulundu:
“Akıllı video teknolojileri, kara yolları ve tünellerde hız ihlallerinin tespiti ve anlık olarak raporlanması, kazaların algılanması ve bildirimi, plakasız araç algılama, plaka tanıma ile çalıntı araç ve marka, model, renk bilgileri ile şüpheli araç arama, otoyollarda veya tünellerde duran/bekleyen araç algılama, bir kişinin hassas veya tehlikeli bir alana girdiğini tespit etme gibi imkanlar sunuyor. Akıllı trafik yönetim sistemleriyle ayrıca araç kuyruklarını, yanlış yöne girenleri, yola düşen/dökülen yükleri tespit etmek de mümkün.”
Uygur, yol güvenliğini en çok etkileyen unsurlardan olan hava durumunun takibi, bunun anlık olarak dijital tabelalara ve diğer mecralara aktarımı ile tüneldeki hava kalitesinin, nem ve sıcaklık ölçümünün yapılmasının ve tüm bu verilerin anlık olarak video ile ilişkilendirilmesinin de bu sistemlerle sağlandığını sözlerine ekledi.
