Eski dönemlerde idrar kaçırma sorunu yaşayan kadınların tedavisinde östrojen hormon tedavisinin kullanıldığını belirten Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Uygulanan östrojen hormon tedavisinin idrar kaçırma oranını azaltmak yerine özellikle stres tipi idrar kaçırma ve karışık tip idrar kaçırma riskini arttırdığı yapılan araştırmalar ile kanıtlanmıştır ve idrar kaçırma rahatsızlığının tedavileri arasından östrojen replasman tedavisi kaldırılmıştır.
Menopoz ve idrar kaçırma arasında doğrudan bir bulgu yoktur
Menopoz ile idrar kaçırma arasındaki ilişki hakkında hala birçok farklı görüşlü araştırma bulunmaktadır. Menopoz döneminde idrar kaçırma sıklığında artış görülebilir ancak bunun nedeni sadece menopoz denilemez. İdrar kaçırmada temel nedeni yaşlanmadır. Yaşlanma ile beraber mesane, kalp damar sistemi, ürolojik sistemler de yaşlanır ve farklı sorunlar oluşmaya başlar. Menopoz ile idrar kaçırma arasındaki ilişkiyi yüksek kanıt ile destekleyen bir bulgu yoktur. Menopoz sürecinde tedavi sürerken hijyenik mesane pedleri ile bu geçici durum kaldırılabilmektedir.
Östrojen tedavileri idrar kaçırma tedavisi için önerilmemelidir!
Menopoz sonrasında kadınların şikayetleri arasında vajinal kuruluk, vajinal atrofi, üretral atrofi ve üretral hassasiyet bulunmaktadır. Bu şikayetlerin tedavisinde lokal östrojen tedavisi uygulanmaktadır. Ancak bu tedavinin temel amacı idrar kaçırma sorununu çözmek değil, yukarıdaki şikayetleri çözmektir. Ek bir bulgu olmadan sadece idrar kaçırma rahatsızlığının tedavisi için lokal östrojen tedavisi önerilmemektedir. Östrojen tedavilerinden en çok fayda gören kişiler vajinal kuruluğu olan ve buna bağlı olarak üretral hassasiyet yaşayan kişilerdir.
Östrojen tedavisi uygulanmadan önce dikkat edilmesi gereken en önemli nokta onkolojik risklerdir. Meme kanseri ve jinekolojik kanserler açısından hastada eğer östrojen kullanımını engelleyen bir durum östrojen tedavilerden ister sistemik olsun ister lokal olsun kaçınmak lazımdır.
Günümüzde idrar kaçıran kadınlarda idrar kaçırmaya spesifik olarak bir hormon replasman tedavisinden söz etmek mümkün değildir.” dedi.
