SEÇKİN ŞENVARDAR / MİLLİYET
Marka yüzü olduğu firmanın geri dönüşüm kumaşları kullandığını anlatıp, temiz bir dünya için sürdürülebilirliğin önemli olduğunu söyleyen Hazal Kaya, “Sürdürülebilirlik hikayesi kıymetli benim için. Görmüşsünüzdür yıllardır pek çok ayakkabıyı, ceketi, montu üst üste giyerim, yıllarca giymekten sıkılmam. İnsanların bunu görmesi de mutlu ediyor çünkü sürdürülebilirlik hepimizin derdi olmalı” dedi.
“ARKADAŞLARIM ‘ARTIK YENİ BİR ŞEY AL’ DERLER”
Ünlü oyuncu, “Alışverişe çok para harcamam, çok da azar işitirim bu yüzden ‘Artık yeni bir şey al’ diye. Bu alışveriş çılgınlığına bu kadar kapılmadan sürdürülebilirliğe değer vermek gerekiyor. Hiç öyle marka takıntım yok” açıklamasını yaptı.
“KENDİ FİKRİMİ ÖNEMSİYORUM”
Hamileliğin çalışmasına engel olmadığını dile getiren Kaya, “Hamilelik engel olmuyor, artı birle sete gidiyorum. Çalışmak bana iyi geliyor. Çok aklına fikrine güvendiğim arkadaşlarım var, bir de ben kendi fikrimi önemsiyorum. Olabildiğince de objektif olduğumu düşünüyorum. Kendime çıkarımlar yapıyorum. Eleştiririm kendimi, üstüne konuşmayı da severim. Öyle bir derdim yok yani” ifadelerini kullandı.
“BAKALIM NEYE ÇEVİRECEKLER ÇOCUĞU?”
Kız annesi olacağı için heyecanlı olduğunu ve şimdiden tütü ve taçlar baktığını sözlerine ekleyen 32 yaşındaki oyuncu, “Enteresan geliyor kız annesi olmak. Çünkü ilkinde çok emindim erkek olacağına. Bunda da çok kız olacağına emindim. Böyle küçük küçük pembe etekler, tütüler ve taçlar bakıyorum. Değişik bir şeymiş. Yakın arkadaşlarım çok heyecanlı ‘Süsleyeceğimiz bir bebek geliyor’ diye. Bakalım neye çevirecekler çocuğu, göreceğiz doğduktan sonra” dedi.
“ESKİ İSİM SEVİYORUZ”
Doğacak kızının ilk ismine kendisinin de adı olan Leyla’yı verdiklerini söyleyen Hazal Kaya, ısrarlı sorular üzerine ikinci ismin ‘Süreyya’ olacağını açıkladı.
Süreyya’nın sevdiği bir isim olduğunu ve daha çok eski geleneksel isimleri sevdiklerini belirten güzel oyuncu, şöyle konuştu:
İki isim olacak; Fikret’e ‘Ali’ dedik, kıza da ‘Leyla’ deyip benim adımı verdik aslında. İkincisine de bakıyoruz, var bir sevdiğimiz isim. Hadi söyleyeyim, Süreyya olacak; Leyla Süreyya. Çok istediğim bir isimdi. Fikret için de hep ‘Dedelerin ismi mi?’ falan dediler ama biz böyle eski isim seviyoruz aslında. Babyshower yapmıyoruz, isteyen istediğini yapsın. Ben böyle kutlamalar, organizasyonlar falan sevmiyorum, hele böyle son dönemlerde. Fikret’te kalabalıktan boğulmuştum, o zaman nasıl hissedersem öyle yaparım.
