Düzce’de Haşema ile Havuz Girişi Tartışması
Düzce’nin Akçakoca ilçesinde, bir site yöneticisi ve görevlisi, site sakini bir kadının haşemayla havuza girmesine izin vermedi. Bu durum, kişilerin dini inançları dolayısıyla yaşam tarzına müdahaleyi gündeme getirdi. Ayrımcılığa uğradığını düşünenler, hukuki haklarını kullanarak bu duruma karşı çıktılar. Bu bağlamda, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından son 3 yılda yapılan 10 başvuruda ayrımcılık ihlali kararı verildi.
Para Cezası Uygulandı
TİHEK, Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde, site havuzuna haşemayla girmesine izin verilmeyen M.Ö. ve H.Ö. isimli başvurucuların talebini değerlendirdi. Kurul, “Başvuranın din ve inancı nedeniyle sunulan hizmetten diğer kişilere kıyasla eşit şekilde yararlanmasının engellenerek ayrımcılık yasağının ihlal edildiği” kararını vererek site yönetimine 50 bin lira idari para cezası uyguladı. Ayrıca, Antalya’nın Serik ilçesinde de site havuzuna girişi engellenen B.A.’nın başvurusunda, site yönetimine yine idari para cezası verildi. TİHEK, kararında şu hususlara değindi: Tesettürlü mayo veya diğer yüzme giysileriyle havuza girmesi arasında hijyen açısından bir fark bulunmamaktadır. Yalnızca varsayımsal bir değerlendirme ve önyargıyla hareket edilmiştir.
Otele İdari Para Cezası
Antalya’nın Alanya ilçesinde tatil yapmak üzere bir otele rezervasyon yaptıran T.A., otelin internet sitesinde “Havuza haşemayla giriş yapılmamaktadır.” uyarısını gördü. Otel yetkilisi ile yaptığı görüşmede, havuzda haşemayla girilmesine izin verilmeyeceği cevabını aldı. Bu nedenle rezervasyonunu iptal ettirmek zorunda kaldı. TİHEK, T.A.’nın başvurusunu değerlendirerek “Başvuranın inancı nedeniyle sunulan turizm hizmetinden diğer müşterilere kıyasla eşit bir şekilde yararlanmasının engellenerek ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine” karar verdi ve otel yönetimine idari para cezası uyguladı.
Site Görevlisi Havuzdan Çıkardı
Ailesiyle tatil yapmak için bir siteden daire kiralayan Ö.Ş., site sakinlerinin kullanımına tahsis edilen havuza haşemayla girdiği sırada site görevlisi tarafından havuzdan çıkarıldı. Havuz giriş kuralları arasında haşemayla havuza girmenin yasak olduğuna dair bir ibare olmadığını belirten Ö.Ş., havuza girmeye devam etmek istedi ancak izin verilmedi. TİHEK, Ö.Ş.’nin başvurusunda da ihlal kararı vererek site yönetimine idari para cezası verilmesine hükmetti.
Ulusal ve Uluslararası Hukuk Kuralları
TİHEK, başvurularda “din ve inanç temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği” yönünde kararlar alırken, bu ihlalleri ulusal ve uluslararası hukukun çeşitli maddelerine dayandırdı:
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının “Din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24. maddesi: Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. İbadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
- İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 2. maddesi: Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir.
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesi: Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir. Din veya inancını açıklama özgürlüğü, yalnızca yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlık veya ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli sınırlamalara tabi tutulabilir.
- Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 18. maddesi: Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olacaktır. Bu hak, herkesin istediği dine ya da inanca sahip olması ya da bunları benimsemesi özgürlüğünü ve herkesin aleni veya özel olarak bireysel ya da başkaları ile birlikte toplu olarak, kendi din ya da inancını ibadet, icra, bunun icaplarını yerine getirme ya da öğretme bakımından ortaya koyma özgürlüğünü de içerir.
Hiç kimse, kendi seçtiği bir din ya da inanca sahip olma veya bunu benimseme özgürlüğünü zedeleyecek bir baskıya maruz bırakılamaz. Bir kimsenin kendi dinini veya inançlarını ortaya koyma özgürlüğüne ancak yasalarla belirlenen ve kamu güvenliğini, düzenini, sağlığını, ahlakını ya da başkalarının temel hak ve özgürlüklerini korumak için gerekli kısıtlamalar getirilebilir.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
