İşkoç araştırmacılar, depremleri önceden tahmin edebilmeye yarayan yeni bir matematik formülü geliştirdi.
İngiliz Jeoloji Araştırmaları (BGS) ve Heriot-Watt Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Lyell Center’daki jeologlar, matematik biliminden faydalandı.
Araştırmada, depremlerin meydana geldiği fayların merkezinde bulunan “Fillosilis” isimli kaya türünün gücünü tahmin etmeyi amaçladı.
Fay hatlarında küçük plak ve tabaka halinde bulunan Fillosilisler, birbirlerine baskı uygulayıp, yer değiştirmeye başladıklarında, Dünya’da depremler oluşmaya başlıyor.
Depremlerin şiddetini belirleyen en önemli faktör, bu kayaların sürtünme gücü. Yani ne kadar şiddetli basın ve sürtünme olursa o kadar şiddetli depremler oluşuyor.
Depremler, kayaların mikroskobik hareketleriyle meydana gelmeye başlıyor. Bu küçük hareketlerden bile büyük depremler oluşabiliyor.
Kayaların hareketleri laboratuvar ortamında incelenebilse de, bilim insanları Dünya yüzeyinde yaşanan heraketlerin çok karmaşık olmasından dolayı, laboratuvar ortamında bu hareketlerin tekararlanmasının çok zor olduğunu belirtiyor.
İskoç bilim insanları, laboratuvar ortamında çok zor olan bu deneylerin sonucuna ulaşmak için matematikten yardım aldı. Ortaya çıkan formül sayesinde, kayaların sürtünme gücünü laboratuvar deneylerine göre çok daha pratiklikte ve doğrulukta tahmin edebildiklerini açıkladılar.
Avrupa Birliği tarafından fpnlanan çalışmanın baş yazarı Dr. Sabine den Hartog, ““Tabakalardaki fillosilikat minerallerinin süreçlerini görmek için yapay fay bölgelerini mikroskopik ölçekte analiz ettik. Buna dayanarak, fillosilikatların sürtünme mukavemetinin nem veya hareket hızı gibi koşullardaki bir değişiklikle nasıl değiştiğini tahmin etmek için bir dizi denklem formüle ettik.” dedi.
Araştırmanın sonuçları, Journal of Geophysical Research: Solid Earth dergisinde yayımlandı.