Hükümetler ve teknoloji şirketlerinin korku ile yaklaştığı Çin’in yapay zeka çalışmaları, yeni bir eşiği geçiyor. Vatandaşların her yaptığını izlemek için özel sensörlü kameraları şehre yerleştiren Çin, şimdi de yapay zekayı kullanarak insanların yalan söyleyip söylemediğini keşfedecek.
ÇİN YENİ BİR YAPAY ZEKA YALAN DEDEKTÖRÜ ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR
Yapay zekanın özellikle ‘Orwellvari bir geleceğe’ yol açacağına dair endişelerin dile getirildiği gelişme sonrası, yalan dedektörünün test edildiği ortaya çıktı. Çin’in Xinjiang’daki Uygurları izlemek için yapay zeka ve yüz tanımanın bir “yalan dedektörü” olarak nasıl kullanılacağını test ettiği ortaya çıktı.
Çin halihazırda bazı şehirlerde bilet yerine toplu taşıma araçlarında yüz tanıma sistemini kullanıyor. BBC Panorama’ya göre bu, hükümetin vatandaşlarının hareketleri ve etkileşimleri hakkında çok büyük miktarda veriye sahip olduğu anlamına geliyor.
Microsoft’un başkanı Brad Smith, yüz tanımanın bazı iyi şeyler yapabilen “olağanüstü derecede güçlü bir araç” olduğunu söylüyor ancak sözlerine devam ederken “Ama bir sokaktaki herkesi gözetlemek istiyorsanız, bir gösteriye gelen herkesi görmek istiyorsanız, yapay zekayı işe koyabilirsiniz.’’ diyor.
George Orwell’in 1984 adlı distopik romanını modern dünyada yaşayabileceğimiz söyleniyor. Çin tarafından geliştirilen yapay zeka sistemleri tedirginlik de yaratıyor.
ABD araştırma grubu IPVM’ye göre Çin, ‘tek kişi, tek dosya’ adlı bir sistem oluşturmayı da planlıyor. Bu, her vatandaşın faaliyetlerini, siyasi inançlarını ve ilişkilerini bir dosyada toplayacakları anlamına geliyor. Öte yandan Avrupa Birliği, yapay zekanın nasıl kullanılabileceğine dair sınırlar koymayı planlıyor.
Raporlara göre, Pentagon’daki savunma şefleri yapay zeta sözleşmelerine yılda 1 milyar dolardan fazla harcıyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden kimya mühendisliği profesörü Bernhardt Trout, yapay zekanın askeri ve ulusal güvenlik nedenleriyle kullanılmasının sonuç olarak kaçınılmaz olduğunu aktarıyor.
Yapay zekanın nasıl kullanılacağı konusunda ülkelerin her birinin farklı projeleri bulunuyor ancak Çin’in şu ana kadar attığı adımlar pek çok ülkenin ‘alınan kararları’ eleştirmesine neden oluyor.