Başıboş sokak köpekleri, birçok şehirde vatandaşlara zor anlar yaşatmaya devam ediyor. Bu durum, ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanan saldırılarla korku ve endişe yaratmakta. Sokak köpeklerinin sahiplenilmediği durumlarda ‘uyutulması’ önerisini içeren bir kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulması gündemdeyken, bazı gruplar bu teklife karşı çıkıyor.
Hayvanseverlik adı altında yapılan karşıt görüşlerde, sokak köpeklerinin “önce toplanıp sonra öldürüleceği” iddia ediliyor. “Yaşam için yasa” adı altında eylemler düzenleyen gruplar, konuyu çarpıtan söylemlerle dikkat çekiyor.
Köpek İstilasını Normalleştirme Çabaları
Gündeme gelecek düzenlemeyi sulandırmaya çalışan bazı gruplar, özellikle savunmasız çocuklara karşı vahşi saldırılara karışan başıboş köpeklerin sokakları istila etmesini normalleştirme çabası içinde. Tarihi gerçekler, Türkiye’nin geçmişinde de benzer sorunlarla karşılaştığını ve hukuki çerçevede bu sorunları çözmek için seferberlik ilan edildiğini gösteriyor.
1932 Yılında Alınan Önlemler
1932 yılında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün başıboş köpek sorununa karşı aldığı önlemler yeniden gündeme geldi. Resmi Gazete’de 13 Haziran 1932 tarihinde yayımlanan genelgeye göre hükümet, “sahipsiz ve maskesiz dolaşan köpeklerin itlaf edilmesini” kararlaştırmıştır.
Resmi Gazete’de Yer Alan İfadeler
13 Haziran tarihli yayınlanan Resmi Gazete’de şu ifadeler yer almaktadır:
- “Sahipsiz olan bütün köpekler itlaf edilecektir.”
- “Şehir ve kasabalar dahilinde beslenen sahipsiz köpekler, hiçbir surette başıboş olarak mahalle aralarında, çarşı ve pazarda dolaştırılmayacaktır.”
- “Dolaştırmak isteyenler, hayvanın ısırmasına mahal bırakmamak üzere ağız ve burnuna maske takmaya mecbur tutulacaklardır.”
- “Maskesiz görülecek köpeklerin itlaf edileceği de halka tefhim edilecek ve bunu müteakip maskesiz dolaştığı görülen köpekler itlaf edilecektir.”
- “Köylerde bulunan sahipli köpekler gündüzleri bir mahalde bağlı olarak bulundurulacak ve ancak geceleri bekçilik işini görebilmeleri için serbest bırakılacaklardır.”
- “Köpeklerin itlafında kullanılacak zehir masrafı şehir ve kasabalar belediyelerine aittir.”
- “Kurşunla itlaf edilmesi, mahallince münasip görülen yerlerde daha ameli olur.”
Bu bağlamda, tamim muhteviyatının dikkatle takip edilmesi ve uygulama hakkında düzenli olarak bilgi verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.