Avrupa Birliği’nden Çinli Elektrikli Araçlara Geçici Tarifeler
Avrupa Birliği (AB), Çin menşeli elektrikli araçlara yönelik uyguladığı geçici tarifelerle otomotiv sektöründe önemli bir dalgalanma yaratmıştır. Bu yeni tarifeler, bazı Çinli otomobil üreticilerini Avrupa pazarında %48’e varan oranlarda artan ithalat vergileri ile karşı karşıya bırakmış ve bu durum markaların zor günler geçirmesine neden olmuştur. AB’nin bu hamlesi, Çinli üreticilerin Avrupa’daki rekabet gücünü zayıflatmayı ve yerel üretimi desteklemeyi hedeflemektedir. Ancak bu durum, elektrikli araç geçiş sürecinde kritik bir rol oynayan Çin’in Avrupa pazarındaki payının azalmasına ve dolayısıyla tüketicilerin daha yüksek fiyatlarla karşılaşmasına sebep olabilir.
SATIŞLARDA KAYDA DEĞER DÜŞÜŞ
Dataforce’un temmuz ayı verilerini içeren araştırmasına göre, 16 üye ülkede Çinli otomobil üreticileri BYD ve MG gibi markaların geçen ay Avrupa’da tescil ettikleri yeni elektrikli araç sayısı, bir önceki aya göre %45 oranında düşüş göstermiştir. Bu düşüş, otomobil üreticilerinin 5 Temmuz’da yürürlüğe giren ek vergilerden önce araçlarını bayilere ulaştırmak için acele etmeleri nedeniyle yaşanmış olabilir. Hamburg yakınlarında bulunan bağımsız otomotiv analisti Matthias Schmidt, “Haziran ayında stokları boşaltmak için Çinli üreticilerden büyük bir baskı gördük.” şeklinde değerlendirmede bulunmuştur. İthalat vergilerini %48’e kadar çıkaran bu geçici tarifeler, pil teknolojisi gibi devlet sübvansiyonlarından faydalanan markaları, Çinli rakiplerinden korumayı hedeflemektedir.
ÇİN’DEN MİSİLLEME TEHDİDİ
Mevcut siyasi gerginlikler de göz ardı edilmemelidir; Pekin, bu mesele ile ilgili yapılan görüşmeler sırasında misilleme tehdidinde bulunmuştur. BMW, Stellantis ve Tesla gibi Batılı otomobil üreticileri de ek AB tarifelerine tabi olan Çin yapımı elektrikli araçları ithal etmektedir. Schmidt, envanterlerini yönetmede daha dikkatli davranan Batılı şirketlerin, haziran ayındaki artışın onlar için daha az belirgin olduğunu ifade etmektedir.
TEMMUZDAKİ DÜŞÜŞE RAĞMEN ÇİNLİ MARKALAR PES ETMİYOR
MG, BYD ve diğer Çinli markalar, 2019’daki sıfırdan başlamalarından bu yana sürekli bir büyüme göstermektedir. Dataforce’un verilerine göre, Çinli markaların AB elektrikli otomobil pazarındaki payları temmuz ayında %8,5’e yükselmişken, bir yıl önce bu oran %7,4 olarak kaydedilmiştir. Elektrikli araçlar, tüm Avrupa pazarının küçük bir kısmını oluştursa da, içten yanmalı otomobillerin kullanımdan kaldırılmasıyla birlikte zamanla pazarın hakim oyuncusu haline geleceklerdir.
BYD SATIŞLARINI ARTIRDI
BYD, temmuz ayında 16 pazarda bir yıl öncesine göre üç kat daha fazla elektrikli araç satmayı başarmıştır. Öte yandan, Çin’in devlete ait SAIC şirketinin bir parçası olan MG, temmuz ayında bir yıl öncesine göre %20’lik bir düşüş yaşarken, Polestar satışları %42 oranında azalmıştır. Çin’in en çok satan otomobil markası olan BYD, Avrupa’daki genişlemesini sürdürmeye devam etmekte; Almanya’daki Euro 2024 futbol turnuvasına sponsor olarak 5 milyar TV izleyicisine ulaşmayı hedeflemektedir. Şu anda, tarifelerin ardından BYD’nin Avrupa’daki fiyatlandırma stratejisi değişmemiştir. Şirket, 6 Ağustos’ta Polonya’ya genişlemiş ve Macaristan’da yeni bir tesis inşa etmeye başlamıştır.
VERGİLER KALICI HALE GELEBİLİR
Eğer Brüksel ile Pekin arasında bir anlaşma sağlanamazsa, bu vergiler kasım ayında kalıcı hale gelebilir. Tarife tartışmaları, küresel elektrikli araç büyümesindeki yavaşlama ile aynı zamana denk gelmektedir ve bu durum, yerel üreticiler üzerinde baskı oluşturmaktadır. AB politikacıları, 2035 yılına kadar yeni fosil yakıtlı araçların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasını planlamaktadır. Dataforce’a göre, Almanya’da temmuz ayında yapılan araç tescillerinin %8’ini Çin markaları oluşturmaktadır; bu oran haziranda %13 seviyesindeydi. Fransa’da ise bu oran %8’den %5’e düşmüştür. AB üyesi olmayan Birleşik Krallık’ta ise Çin markaları ivme kazanmaktadır. Avrupa üreticileri, maliyetlerini düşürmek ve rekabetçi kalabilmek için Çinli meslektaşlarıyla elektrikli araç ortaklıkları imzalamaktadır.
