Köpek Yemi ve Tarihsel Arka Planı
Özel içerik olarak, başıboş hayvanlarla ilgili kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım Komisyonu’nda kabul edildi. Bu konudaki tartışmalar, tepkiler ve gösteriler hızla devam ediyor. Hiçbir yasal düzenleme yapılmamasını, “hayvanseverliklerinin” bir göstergesi olarak kabul eden çevrelerin, dünyada her yıl milyarlarca hayvanın acımasızca öldürülmesine en ufak bir itirazda bulunmamaları dikkat çekiyor. Oysa köpek yeminin, yaygın olarak “mama” olarak adlandırılmasının ardında karanlık bir tarih yatıyor.
Köpeklerin Ev İçindeki Rolü
Köpekler, ev içinde bakılmaya başlanınca, kırlık alanlarla iç içe ya da yan yana olan konut ve işyerlerine yaklaşan yılan, kemirgen gibi haşereleri avlama işlevi de üstlenmeye başlamıştı. Şehirleşmeyle birlikte, evler daha geniş ve konforlu hale geldi. Özellikle Hıristiyanlığın Protestan kolunda bu hayvanlara yönelik sınırlamaların gevşemesiyle, köpekler ev içinde bakılmaya başlandı. O dönemlerde Yahudiler, köpekleri eve almakta hâlâ isteksizdiler. Bu durum, evcil hayvanlar için ticari yem üretimini gündeme getirdi. Dünyanın ilk ticari evcil hayvan yemini, 1860 yılında elektrikçi James Spratt piyasaya sürdü.
James Spratt ve İlk Ticari Köpek Yemi
İngiliz denizcilerin, limanlardaki köpekleri un, su ve tuzdan yapılan basit krakerlerle beslediklerini fark eden Spratt, bu krakerlerin seri üretimine geçti. Ürünü pazarlarken İngiliz “soylularından” da faydalandı. Şirket, bu isimlere ücretsiz kraker dağıtarak, zengin kesimlerin köpeklerinin bu ürünle beslenmesini sağladı. Zamanla, bu durumu gören orta sınıf, köpeklerine artık yemek artığı vermekten vazgeçerek kraker satın almaya başladı.
Otomobil ve Atların İşlevselliği
İngiltere’de kısa sürede başka imalatçılar da piyasaya girdi ve zamanla krakerler yeterince beğenilmediği için içine et parçacıkları eklenmeye başladı. Bu arada, Amerika’da da Spratt’ın firması ve diğer firmalar, 19. yüzyılda otomobilin icadıyla işe yaramaz hale gelen atları hedef almaya başladılar. Böylece, köpek yemi sektöründe kullanmak amacıyla yük atlarına, eşek ve katırlara yönelik sürek avları başladı. Hayvan sahipleri, firmaların ödemelerini memnuniyetle kabul ediyorlardı. Boşta kalan atların sayısı arttıkça, hayvan sahipleri, bakım masraflarından kurtulmak için bu atları terk etmeye ya da yem fabrikalarının yanına bırakmaya başladılar.
I. Dünya Savaşı ve At Eti Kullanımı
Köpek yemlerinde at eti kullanılmasının bir diğer “fırsatı” da I. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıktı. Savaş sonrası hem İtilaf hem de İttifak devletlerinin ordularındaki atlar, modernizasyonlar kapsamında işe yaramaz hale gelmişti. Bu atlar, köpek yemi sanayisinde yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı. Takip eden yıllarda köpek mamalarında at eti kullanımı giderek arttı. 1940’lı yıllarda ABD’li üreticiler, sadece köpekler için yılda yaklaşık 50.000 civarında at kesiyordu.
Hayvan Hakları ve Kesim Yöntemleri
ABD merkezli Equine Advocates (At Avukatları) Forumundaki bilgilere göre, evcil hayvanların, en çok da köpeklerin, içeriğinde at eti bulunan yemlere olan ilgisi, bu hayvanların talihsizliğini gösteriyor. Artık sadece bu amaç için at toplanıyordu. Sıkışık ve karanlık yerlerde yaşayan hayvanlar, sık sık bedenleri ziyan edilerek katlediliyordu. Batılı ülkelerde yaygın olan at yarışları da yem üreticilerinin ilgi alanına girmekteydi. Yarışamayacak hale gelen atlar, hipodromlardan mezbahalara gönderiliyordu.
Yeni Hayvan Türleri ve Hastalıklar
Bir süre sonra atların yanına başka hayvanlar da eklenmeye başladı. İnek, koyun, domuz, tavuk ve sahil kentlerinde balık, evcil hayvanlar için de kullanılmaya başlandı. Bu süreçte, yeni bazı hastalıklar da ortaya çıkıyordu. “Moralsiz inek” hastalığı bunlardan biriydi. Enfeksiyon, yaralanma veya güçsüzlük nedeniyle inekler kendi başlarına duramaz hale geliyor, sıkışık ortamda yanındaki ineklerin üzerine yığılıyordu. Bu inekler, “deli dana” hastalığına da yakalanabiliyordu. Aynı işletmedeki insan tüketimi için yetiştirilen inekler de riske giriyor, hastalığa yakalandıklarında merhametsiz yöntemlerle kesilerek köpek yemi yapılıyordu.
“Et Unu” ve Yem Üretimi
Köpek yemlerine olan ilgi arttıkça, yeni yem türleri de ortaya çıkıyordu. Bunlardan biri “et unu”ydu. Bakım alanlarıyla mezbahalarda bekletilen hayvanları “daha verimli” kullanmak için, yere düşenler, sakatlananlar ve diğer olumsuz durumdakiler gelişmiş kıyıcı makinelerle “et unu” haline getiriliyordu. Köpeklere verileceğinden, insan tüketimi için gereken sağlık ve hijyen standartlarına sahip olmamasından dolayı “et unu” üretimi, şirketler için düşük maliyetli bir cazibe haline gelmekteydi.
Köpek Yemlerinin Evrimi
Zaman içerisinde tepkiler artınca köpek yemlerinin içinde at etinin kullanılmasından vazgeçildi. Süreç içinde köpek yemlerinde ağırlıklı olarak sığır, koyun, kuzu, keçi, bizon, geyik, tavuk, hindi ve balık kullanılmaya başlandı. Yemlere ayrıca buğday, pancar ve çeşitli sebzeler de katkı maddesi olarak ekleniyordu. Günümüzde dünya genelinde artan köpek nüfusu, onlara özel üretilen gıda miktarını da artırıyor. 2022 itibarıyla ABD’de yılda 1,95 milyardan fazla kara hayvanı, küresel olarak ise 6,96 milyarı, kedi ve köpek maması için öldürülüyor.
Köpek Yemi ve “Mama” Terimi
Köpekler, dünya çapında katledilen 6,9 milyar kara hayvanının 6 milyardan fazlasının köpek maması olarak kullanılmasıyla kedilerden daha fazla hayvansal ürün tüketiyor. İnsanlar için bu sayı ABD’de 7,8 milyar, küresel olarak ise 71,3 milyar. Asırlarca, hemen hemen bütün dünya dillerinde hayvanlara verilen gıdalar “yem” anlamına gelen kelimelerle anılırken, sonradan bu durum köpek ve kediler için değişti. Köpek gıda endüstrisinin ilk yıllarında, “yem” anlamında “bait” ve “forage” kelimeleri kullanılsa da, kısa bir süre sonra “food” kelimesi yaygınlaştı. Bu değişim, bir pazarlama tekniği sonucu oldu.
Psikolojik Boyutlar ve Toplumsal Etkiler
Psikolojideki “antropomorfizm” olgusu, “insan olmayan varlıkların hayal edilen veya gerçek davranışlarının insana benzer özellikler, motivasyonlar, niyetler ve duygularla doldurulması” olarak tanımlanıyor. Reklamcılar, evlerde bakılan köpeklerin “sanki insanmış gibi” algılanmasını hedefleyerek, daha fazla “yem” satın alınmasını sağlamak istediler. Bu bağlamda, köpek sahiplerinin, köpekleriyle olan ilişkileri üzerinden kendilerini ayrıcalıklı hissetmeleri, bencillik, imaj oluşturma gibi çeşitli psikolojik boyutlar dikkate alınıyor.
ABD’de boşanan çiftler arasında “köpek velayeti” uygulaması da yaygınlaşmaya başladı. Bu uygulama, ayın belli günlerinde köpeğin dönüşümlü olarak eski çiftlerin evlerinde vakit geçirmesini sağlıyor. Ayrıca, köpeğiyle gömülmek isteyenlerin sayısı artarken, bazı eyaletlerde köpek mezarlıkları da açılıyor. Havayolları, evcil hayvanların yolcu bölümünde sahipleriyle birlikte seyahat etmesine izin vermeyi değerlendiriyor.
Kaynaklar:
- Margaret Doyle, “Evcil Hayvan Mamalarındaki Et Nereden Geliyor?”, New Roots Institute, 31 Mart 2022
- Lindsey Lawson, “Köpek Mamasında At Eti Var mı?”, Dogster, 21 Haziran 2024
- Knight – Natasha Barrett, “Geleneksel Kedi ve Köpek Mamalarının Etkileri”, Faunalytics, 2023
- Lonneke Vink, “Köpeğinizle İlişki Geliştirmede Yer Alan Psikolojik Süreçler”, Arie Dijkstra, Aralık 2019