Karantina süresinin çocuk ya da yetişkin fark etmeksizin; kişi eğer semptomluysa 14 gün, olduğunu sözlerine ekleyen Ceyhan; “Biliyorsunuz karantina süreleriyle ilgili çok tartışmalar oldu. Birçok çalışma hastalığın nadir de olsa daha uzun sürebileceğini gösteriyor. Örneğin %1’lik kesim 10 günden uzun sürede iyileşiyor. Bu ufak bir oran gibi gözükse de 1 milyon kişide 10 bin kişi demek. Bu da, henüz bulaştırıcılığı devam eden bu kadar yüksek bir grubu karantinadan çıkarmanız demektir. Dolayısıyla bu sürelerin azaltılması risk içeren bir karardır” dedi.
Kovid-19’la birlikte çocukları bekleyen başka bir tehlike de var!
Kovid-19 virüsünün çocuklarda yetişkinlere göre %95 oranında daha yavaş seyrettiğini belirten Ceyhan; “Ancak bu durum virüsün çocuklara zarar vermediğini göstermez. Bizi burada en çok korkutan şey şu: akut hastalık sırasında çok büyük problemler olmuyor ancak hastalık geçtikten iki hafta sonra MIS-C dediğimiz başka hastalık ortaya çıkıyor. Bu hastalıkta, bağışıklık sisteminin aktivasyonuyla yine Kovid-19’a bağlı olarak çoklu organ yetmezliği gelişiyor. Dolayısıyla ölüm oranları artıyor” dedi.
Pandemide doğal içerikli ürünler çocuklarda destekleyici olur
Tüm dünyada koronavirüsle mücadelenin başladığı ilk günden bu yana koruyucu tedbirlerin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Erdem Yeşilada, pandemide çocukların doğal içerikli ürünlerle desteklenmesi gerektiğini söyledi. Bu dönemde çocukların daha fazla risk altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Anne babalar çocukların ağız ve boğaz hattını koruyucu ürünleri de kullanmayı ihmal etmesinler” şeklinde uyarıda bulundu. Var olan tüm hastalıkların devasının doğada saklı olduğuna inanan Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “bilimsel araştırmalar özellikle bitkisel ekstreler ve etken maddelerin Kovid-19’un yayılmasının önlenmesinde etkili olduğunu gösteriyor” diye sözlerine ekledi. Çocukların hijyen kurallarına yüzde 100 uymalarının zorluğuna dikkat çeken Yeşilada, “çocuklara maske taktırmak ve dezenfeksiyon kurallarına tamamen uymalarını beklemek çok gerçekçi değil. Bu nedenle etkinliği kanıtlanmış bilimsel fitoterapötik ürünlerden koruyucu önlem olarak yararlanabilir aileler. Etkinliği kanıtlanmış bu formüller, mikroorganizmalar üzerinde etkili olduğu için aynı zamanda çocuklarda diş sağlığını korumada da etkili oluyor” diye konuştu.
